YOKUŞBAŞI HAMAMI
Yazının Tamamı Cahit ÜNCÜ ye aittir.
Tarihî BARLA Yokuşbaşı Hamamı’nı Tanıyalım Yokuşbaşı Hamamı uzun yıllar önce kaderine terkedilmiş tarihî Barla varlıklarından biri ne yazık ki. 60’lı yılların başlarında ve daha sonra da 70’li yıllarda bir süre çalıştırıldığını hatırlıyorum. Küçükken babamla birlikte birkaç kez gitmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam o yıllarda Mahmutlar’ın merhum Ahmet dayı (Hapıdık Ahmedi) işletiyordu.
Daha önceleri Cireller’in merhum Hacı Kamil dayı ve Emsizler’in merhum Mustafa dayıların da çalıştırmış olduklarını söylemişti babam. Geçtiğimiz yazın, girişteki çatı çökmüş olduğu için içine girip fotoğraf çekme cesaretim olmadı. Ama yine de ortadaki mermer fıskiyenin ve hamam kısmına giriş kapısının fotoğraflarını alabildim.
Biraz bilgi vermek gerekirse; üç bölüm halinde inşa edilmiş olan Yokuşbaşı Hamamı’nın giriş bölümü soyunma-giyinme-dinlenme (ter soğutma) amaçlarına hizmet verecek şekilde düzenlenmişti. Ortada şırıltılarla suyu akan mermer bir fıskiye vardı. Hamamın orta bölümünde iki büyük, bir küçük kubbe bulunuyordu ve bu kubbelerdeki dairesel küçük pencereler aşağıya loş bir ışık sağlıyordu. Hamamın yıkanılan kurnalarının bulunduğu bu kısmındaki ağır tahta kapılar, arkalarındaki urganla asılmış ağır kütük parçalarının itmesi sayesinde (otomatik) kapanıyorlardı. Böylelikle, soğuk kış günlerinde içerideki sıcak havanın ve buharın dışarıya kaçmaması sağlanıyordu. Kapıların kapanma anında hamam içinde yankılanan acayip sesler çıkıyordu. O sesleri duyup da korkmamış olan bir çocuk var mıdır bilemiyorum.
Hamamın son bölümüne Külhan deniliyordu. Orada büyük bacalı bir ocak bulunuyordu. Çamdağı’ndan kesilip hayvanlarla getirilen çam, katran ve ardıç kütükleri yakılarak ısıtılıyormuş bu hamamın suyu. Isınan su, demir ya da kurşun olduğunu sandığım borularla hamam kısmındaki kurnalara aktarılıyordu. Külhanda oluşan büyük miktardaki külün nereye götürülüp döküldüğü hakkında hiç bilgim yok. Bir de hangi günlerde erkeklere, hangilerinde kadınlara açık olduğu hakkında bilgi edinmedim. (Daha doğrusu babama sormayı unuttum)
İşte tarihî Yokuşbaşı Hamamı’nın 09 Eylül 2015 tarihindeki acıklı hali. Burası girişteki soyunma-giyinme ve bekleme bölümü. Ortadaki mermer fıskiyenin üst kısmı çalınmış olsa gerek. Çökme tehlikesi olduğu için maalesef iç kısımlara giremedim.